
Hızlı Erişim
Teravih Namazı İle İlgili Genel Bilgi










Teravih Namazının Faziletine Dair Hadis-i Şerif ve Rivayetler













Ayrı Ayrı Her Gecenin Teravihinin Fazileti







Ramazân-ı Şerîfte Nafile Namaz



Teravih Namazı 20 Rekattır
Hüsamettin Vanlıoğlu: Teravih Namazı Kaç Rekattır?
Allah Teâlâ’ya hamd, Resulüne, al ve ashabına salat-u selam olsun
Hz. Ömer (Allah ondan razı olsun) dönemine kadar teravih namazı camide cemaat halinde kılınmayıp evlerde ferdi olarak kılınıyordu. Hz. Ömer (Allah ondan razı olsun), hilafeti döneminde Müslümanları, teravih namazını kılmaları için Übeyy b. Ka’b (Allah ondan razı olsun)’ın arkasında toplayana kadar bu durum böyle devam etti.
El-Buhârî’nin rivayetine göre Abdurrahman b. Abdulkarî şöyle buyuruyor: “Ramazan-ı şerifin bir gecesinde Ömer b. Hattab(Allah ondan razı olsun)’la birlikte mescide gittim. Cemaat düzensiz bir şekilde teravih namazını kılıyorlardı. Kimileri tek başına, kimileride birkaç kişiyle beraber. Bunun üzerine Hz. Ömer (Allah ondan razı olsun) bu cemaati bir imamın arkasında toplasam daha güzel olur dedi ve sonra bu kasıtla azmederek insanları Ubey b. K’ab (Allah ondan razı olsun)’ın arkasında cemetti…”[1]
Ubey b. Ka’b (Allah ondan razı olsun)’ın kıldırdığı namazın kaç rekât olduğunda ihtilaf edilmiştir. Bazı rivayetlere göre sekiz, bazılarına göre ise yirmi rekâttır.
İmam Malik el-Muvatta adlı eserinde Yezid b. Ruman (Allah onlara rahmet etsin) tarikiyle yapmış olduğu rivayete göre bu namaz yirmi rekâttır.
“İnsanlar Hz. Ömer (Allah ondan razı olsun)’in zamanında teravih namazını yirmi üç rekât olarak ikame ederlerdi.”[2] (Yani yirmi rekâtı teravih üç rekâtı vitir olarak kılarlardı)
İmam Malik’in (Allah ona rahmet etsin) aynı eserinde Sâib b. Yezid tarikiyle yapmış olduğu diğer bir rivayete göre ise bu namaz sekiz rekâttır.
“Hz. Ömer (Allah ondan razı olsun) Ubey b. Ka’b ve Temim ed-Dariyye, insanlara teravih namazını on bir rekât (Yani sekiz rekâtı teravih üç rekâtı vitir) olarak kıldırmalarını emretti...”[3]
El-Beyhakî’nin Saib b. Yezid tarikiyle yapmış olduğu rivayet de, yukarıda mezkûr olan birinci rivayeti teyit etmektedir.
“Biz Hz. Ömer (Allah ondan razı olsun)’in zamanında teravih namazını yirmi rekât olarak kılardık. Vitir namazını da kılardık.”[4]
Bazıları farklı olan bu iki rivayeti şu şekilde cem etmişlerdir: El-Muvatta’da yapılan rivayete göre her bir rekâtta iki yüz ayet okunuyormuş. Buna göre muhtemeldir ki Hz. Ömer (Allah ondan razı olsun) ilk olarak bu namazın uzunca sekiz rekât kıldırılmasını emretmiştir.[5] Namazda kırââti uzatmakta fazilet vardır. Ancak insanlar namazın bu kadar uzun sürmesine dayanamayınca Hz. Ömer (Allah ondan razı olsun) kıraatin uzun tutulmasındaki faziletin telafisini düşünerek fazla rekâtları ziyade ederek yirmi rekât kılınmasını emretmiştir. Yani teravih namazı ilk olarak sekiz, daha sonradan yirmi rekât olarak kılınmıştır.[6]
Netice olarak; Teravih namazı Hanefi, Şafi, Hanbelî ve Malikilerden bazılarına göre yirmi rekâttır.[7]
Kemâl İbnu’l-Hümam, Fethu’l-Kadir isimli eserinde Hanefi âlimlerine muhalif olarak şöyle der: Teravih namazında sünnet, vitir namazıyla beraber on bir rekât olarak cemaatle kılınmasıdır. Zira Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu şekilde yapmış, farz olma korkusundan dolayı daha sonradan bunu cemaatle kılmayı terk etmiştir. Bu korkunun olmaması durumunda Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in buna devam edeceği zahir olandır. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in vefatından sonra bu korku hiç şüphesiz bertaraf olduğundan bu, teravih namazında sünnet olmuştur. Yani üç rekât vitir namazı geresi teravih namazı toplam on bir rekât namazın cemaatle kılınması sünnet olmuştur. Daha sonradan teravih namazının cemaatle yirmi rekât olarak kılınması Raşit Halifelerin sünneti olarak devam edegelmiştir.[8]
Hiç şüphesiz sahabenin yolu Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yoludur. Onlar Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in yoluna ters düşen hiç bir şeyi bilerek yapmazlardı. Et-Tirmizi’nin rivayet etmiş olduğu bir hadisi şerifte Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyuruyor:
“Benim sünnetime ve benden sonra gelen Hulefa-i Raşidin’in sünnetine yapışınız…”[9]
TERAVİH NAMAZININ HER DÖRT REKÂTI ARASINDA SALÂVAT VEYA ZİKİRLER YAPILMASI
Fakihler teravih namazının, her dört rekât sonunda istirahat edilmesinin meşru olduğunda söz birliği etmişlerdir. Nitekim eslafımızdan da bizlere tevarüs ede gelen bu olmuştur. Zira onlar teravih namazını uzun olarak kıldıklarından her dört rekât sonunda dinlenirlerdi. Bu dinlenme esnasında salâvat veya zikir, teravihin sünneti sayılmaksızın güzel görülebileceğinde şüphe yoktur. Şu kadar var ki teravih namazının her dört rekâtı arasında getirilen salâvat-ı şerife veya başka bir zikir, varit olmadığından bu zikri teravih namazının sünnetlerinden saymak doğru değildir.
TERAVİH NAMAZINI KISA AYETLERLE KILDIRILMASI
E-Kâsânî (ö.587); Bedâyiu’s-Sanâyi adlı eserinde; teravih namazının sünnetlerini beyan sadedinde kişinin her rekâtta on ayet okumasının sünnet olduğunu bildirmiş ve bunun Hasan b. Ziyad’ın Ebu Hanife (Allah onlara rahmet etsin)’den rivayeti olduğunu söyledikten sonra sözlerine şöyle devam etmiştir: Teravih namazındaki kıraat miktarının akşam namazındaki kıraat miktarı kadar olduğunu savunanlar olduğu gibi, yatsı namazının kıraat miktarı kadar olması gerektiğini savunanlar da olmuştur. Birinci görüşe gerekçe olarak, akşam namazı kıraat açısından farz namazların en hafif olanıdır denmiştir. Teravih namazı yatsı namazının peşinde kılınması da ikinci görüşe gerekçe yapılmıştır. Rivayet olunmuştur ki; Hz. Ömer (Allah ondan razı olsun) teravih namazını kıldırmak için üç imam çağırmıştır. Birincisine her rekâtta otuz ayet okumasını, ikincisine her rekâtta yirmi beş ayet okumasını, üçüncüsüne de her rekâtta yirmi ayet okumasını emretmiştir.
İmam Ebu Hanife (Allah ona rahmet etsin)’nin görüşü olan “teravihte kişi her rekâtta on ayet okur” görüşü sünnete en uygun olanıdır. Zira teravihte bir kere kur’an’ı hatmetmek sünnettir.[10] Hz. Ömer (Allah ondan razı olsun)’in emrettiği ise fazilet babındandır. Bu da Kur’an’ın iki veya üç kere hatmedilmesidir.
El-Kasâni (ö.587) bütün bu görüşleri naklettikten sonra şöyle der: Teravih namazında kıraatin bu derece uzun yapılması eslafımızın zamanındaydı. Zamanımızdaysa en evlası teravih kıldıracak olan imamların arkasındaki cemaatin haline göre kıraati uzun veya kısa tutmalarıdır. Teravih namazı kıldıranlar cemaatin, cemaati terk etmesine sebebiyet verecek derecede kıraati uzun tutmamalıdırlar. Zira cemaati çoğaltmak kıraati uzun tutmaktan daha faziletlidir.[11]
Şunu ifade etmek isteriz ki; şüphesiz en güzeli teravih namazını hatim ile kılmaktır. Buna göre bazı camilerde cemaatin bilgisi doğrultusunda bu şekilde yani hatimle teravih kılınması tavsiye edilmelidir. Diğer camilerde ise namazın erkânına ve huşuuna riayet etmek kaydıyla cemaatin durumu gözetilmelidir.
Maalesef günümüzde bazı camilerde teravih namazı, erkânına riayet edilmeksizin süratle kılınmaktadır. Teravih namazının süratle kılınması bir faziletmiş gibi davranılmaktadır. Hâlbuki bu çok yanlış bir uygulamadır. Zira farz namazlar ile nafile namazlar arasında erkânına riayet edilmesinin gerekliliği açısından hiçbir fark yoktur. Her ikisinde de erkânına riayet etmek lazımdır. Erkânına ve şartlarına riayet etmeksizin namaz kılmak, günah olduğu gibi yerine göre namazı geçersiz de kılabilir. Nafile namazın kılınmaması durumunda kişi günahkâr olmaz. Ancak nafile kılacağım diye rükün veya şartlarını ihlal ederek kılmak kişiyi günahkâr yapar.
İSMAİLAĞA FIKIH KURULU
[1] El-Buhârî, kitabu salati’t-teravih, bâb; men kame ramazane
[2] El-Muvatta( yahya b. El-leys rivayeti) ennida fi’s-salat, bab: ma cae fi kıyami ramazane
[3] A.g.e
[4] Es-Sünenu’s-sağir el-Beyhakî 648
[5] El-Muvatta 379
[6] El-Mevsuatu’l-Fıkhiyye el-Kuveytî
[7] El-Mevsuatu’l-Fıkhiyye el-Kuveytî
[8] Kemal İbnu’l-Hümâm, Fethu'l-Kadîr
[9] Et-Tirmizi 2676
[10] Her rekâtta on ayet okununca yirmi rekâtta iki yüz ayet yapar. Ramazanın otuz gün olduğu düşünülürse altı bin ayet eder ki yaklaşık Kuran-ı Kerim’i hatmetmiş olur.
[11] Alâuddin Ebû Bekr el-Kâsânî, Bedâyiu’s-Sanâyi fî Tertibi’ş-Şerâi’
Anahtar Kelimeler : cübbeli ahmet hoca, teravih namazının faziletleri, ramazanda teravih namazı fazileti, gecelerin teravih namazının fazileti, sevabı, her gecenin ayrı ayrı teravih namazı kılmanın fazileti, sevapları, teravihin sevabı, teravihin fazileti, teravih namazı nasıl kılınır, teravih farz mı sünnet mi, teravih hükmü, lalegül dergisi, ramazanı şerif risalesi
0 Yorumlar